Küresel Isınmanın Etkileri ve Öngörüler [değiştir]
Laguna San Rafael'deki buzulun, küresel ısınma sonucu 1990 ile 2000 yılları arasındaki geri çekilişin, karşılaştırmalı uydu görüntüleri.
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya nüfusu 2 kat, buna karşılık enerji kullanımı 4 kat artmıştır. 1958 yılında atmosferdeki 315 ppm/m³ karbondioksit oranı 2004'te 379 ppm/m³ olmuştur. ABD dünya nüfusunun %4'üne sahipken karbondioksit üretiminin %25'ini gerçekleştirmektedir.
Yerküre, Güneş'ten gelen kısa dalgalı ışınımın bir bölümünü yeryüzünde, bir bölümünü alt atmosferde (troposferde) emer. Güneş ışınımın bir bölümü ise, emilme gerçekleşmeden, yüzeyden ve atmosferden yansıyarak uzaya kaçar. Yüzeyde ve troposferde tutulan enerji, atmosfer ve okyanus dolaşımıyla yeryüzüne dağılır ve uzun dalgalı yer ışınımı olarak atmosfere geri verilir. Yeryüzünden salınan uzun dalgalı ışınımın önemli bir bölümü, yine atmosfer tarafından emilir ve daha az Güneş enerjisi alan yüksek enlemlerde ve düşük sıcaklıklarda salınır.
Atmosfer'deki gazların gelen Güneş ışınımına karşı geçirgen, buna karşılık geri salınan uzun dalgalı yer ışınımına karşı çok daha az geçirgen olması nedeniyle Yerküre’nin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlayan ve ısı dengesini düzenleyen bu doğal süreç "SERA ETKİSİ" olarak adlandırılmaktadır.
Dünya'nın ısınma tarihçesi [değiştir]
İki bin yıl boyunca onar yıllık dilimlerin ortalamaları alınarak, farklı yapılandırmalarla saptanmış yüzey sıcaklıkları
Ölçümlere göre 1860-1900 yılları arasında, denizde ve karadaki küresel sıcaklık her ikisinde de 0,75 °C yükseldi.[2][3] 1979'dan beri kara sıcaklığı deniz sıcaklığının iki katı hızla yükseldi(0.13 °C/onyıl karşın 0.25 °C/onyıl).[4] Uydudan yapılan sıcaklık ölçümlerine göre alt troposferdeki sıcaklık 1979'dan beri, her on yıllık dilimde, 0.12 ile 0.22 °C arasında yükselmiştir. Sıcaklıkların, 1850'den önceki 1000 ile 2000 yıllık dönemler boyunca, Orta Çağ Ilıman Dönemi ve Küçük Buz Çağı gibi kısmi dalgalanmalar dışında, nispeten kararlı bir seyir izlediğine inanılmaktadır.
NASA'nın hesaplamalarına göre, güvenilir ölçümlerin yapılabildiği 1800'lerden beri 2005 yılı, 1998'i geçerek, en sıcak yıl olmuştur. Dünya Meteoroloji Organizasyonu ve BK İklim Araştırma Biriminin hesaplamalarına göre ise 2005, 1998 yılının ardından hala ikinci sıradadır.[5][6]
Isınma Nedenleri [değiştir]
İklim sistemi içsel ve insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb. nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.
Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.
Şubat 2007 tarihli BM Raporu [değiştir]
Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler raporu, Fransa'nın başkenti Paris'te açıklanmıştır.[7] Raporda küresel sıcaklık artışının olası etkileri aşağıdaki biçimde özetlenmektedir.
- +2 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
- + 5 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
- + 6 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.
Gelişmiş ülkelerin kayıtsızlık nedenleri [değiştir]
Küresel ısınma “sayesinde” erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma ve erişime açmaktadır.
Madenler ve petrol [değiştir]
Öncelikle Kanada ve Rusya, bir ölçüde de ABD ve Danimarka şimdiye kadar -50°’ye varan aşırı soğuklar nedeniyle kullanamadıkları bir kaç milyon kilometre karelik alanı kullanıma açıyorlar. Altın, gümüş, petrol, doğal gaz, kurşun, elmas, çinko kaynayan bu bölgenin yeraltı zenginlikleri Kuzey Kutbu’na kıyısı olan ülkeler için son derecede önemli bir gelir kaynağı olacak. Birçok maden için dünya rezervlerinin üçte birinin bu bölgede bulunduğunu söyleyebiliriz. Meselâ Rusya’nın Sibirya’daki kömür, petrol ve doğal gaz yatakları enerji karşılığı olarak dünya rezervlerinin %30’unu teşkil ediyor.
Panama Kanalı ABD deniz kuvvetlerinin ve Amerikan ticaret filosunun yumuşak karnı. Bu kanalın işlemesine mani olabilecek bir deniz kazası veya terörist saldırı hem deniz kuvvetlerinin ikiye bölünmesine hem de iki okyanus arasındaki ticaretin kilitlenmesine yol açabilir. Ayrıca Panama Kanalının genişliği (ya da darlığı) Nimitz sınıfı uçak gemilerinin bu su yolunu kullanmasına engel. Gene aynı sebeple panamax denen boyutlardaki ticaret gemileri ile taşımacılık yapmak zorunda ABD ile ticaret yapan ülkeler. Panamax gemiler sadece 4500 konteynır taşırken post-panamax denen gemiler 12 bin konteynır taşıyarak maliyeti düşürebiliyorlar.
Kısalan ticaret yolları [değiştir]
Eriyen buzlar sayesinde Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları yaklaşık 5000 ile 15 000 km kadar birbirlerine yaklaşacaktır. 3000-4000 konteynır taşıyabilen bir yük gemisinin günlük maliyetinin 10 bin dolar olduğunu dikkate alınırsa bu çok önemli bir kazançtır·
Olası Çözümler ve Alınabilecek Önlemler [değiştir]
Sera gazı salımını kontrol edecek günlük hayattaki bazı önlemler şöyle sıralanıyor:
- Standart ampulü, tasarruf ampulü ile değiştirmek, yılda 75 kilogram (kg) karbondioksit tasarrufu sağlıyor.
- Daha az araba kullanmak. Daha sık yürüyüp, bisiklet kullanmnak ve toplu taşıma araçlarından daha çok faydalanmak. Araba kullanılmayan her 2 kilometre için 0,75 kg. karbondioksit tasarruf edilecektir.
- Otomobillerin hava ve yakıt filtrelerinin her zaman temiz olmasına dikkat edilmelidir. Çok tozlu ortamlara yaptığınız yolculuklardan sonra mutlaka filtreler temizlenmeli. Kirli filtreler fazla yakıt harcanmasına yol açmaktadır.
- Geri dönüşüme katkıda bulunulmalı. Evlerden çıkan çöplerin sadece yarısını geri dönüştürerek yılda 1200 kg. karbondioksit tasarrufu sağlanabilir.
- Lastiklerinizi kontrol edilmeli. Düzgün şişirilmiş lastiklerle litre başına alinan yol yüzde 3 oranında artar. Her 4 litre benzin tasarrufu 10 kg. karbondioksiti atmosferden uzak tutar.
- Daha az sıcak su kullanın. Suyu ısıtmak için çok fazla enerji kullanmak gerekiyor. Daha az su tüketen bir duş başlığı ile 175 kg, giysileri soğuk su ya da ılık suda yıkayarak da 250 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilabilir
- Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçınmak. Çöpü yüzde 10 oranında azaltarak 600 kg. karbondioksit tasarrufu yaptirir.
- Su ısıtıcısını ayarlamak. Isıtıcıları kışın 2 derece aşağı, yazın 2 derece yukarı ayarlamak. Bu basit ayarlamayla yılda 1000 kg karbondioksit tasarrufu yapilabilir.
- Elektronik cihazları tamamen kapatmak. Evde ortalama 8 saat stand by konumunda bırakılan TV, DVD, müzik seti gibi elektronik cihazlar, yılda 450 kg karbon gazının atmosfere yayılması anlamına gelir.
- Her yıl en azından bir ağaç dikmek. Bir ağaç ömrü boyunca 1 ton karbondioksit emmektedir.
- Özellikle ısınmada güneş enerjisi ile çalışan sistemlerin kullanılması çok büyük tasarruflar sağlayacaktır.
- Ormanlarda piknik yapmak yerine daha çok az ağaçlık küçük park ve bahçelerde piknik yapılması orman yangınlarını engelleyecektir
- Orman içlerinde yakıcı ve yanıcı maddelerle piknik yapılması engellenmelidir.Orman içlerinde daha çok, önceden hazırlanmış yiyeceklerin tüketilmesine izin verilmelidir.
- Orman içlerinde yapılan pikniklerde kullanılan ve mercek görevi yaparak ormanların yanmasına neden olan cam kırıklarının toplatılması için gönüllü toplayıcı ekiplerinin oluşturulması gerekliliktir.Bu sistem yerel yönetimler tarafından oluşturulmalıdır
- ^ grida.no
- ^ Thomas Peterson, Assessment of urban versus rural in situ surface temperatures in the contiguous United States: No difference found, Journal of Climate, sayı 16, yayın 18, ISSN 0894-8755, sayfalar 2941–2959, yayınevi: American Meteorological Society, tarih 2003-09-15, erişim tarihi 2007-03-14
- ^ David E. Parker, Large-scale warming is not urban, Nature, sayı 432, sayfalar 290-291, tarih 2004-11-18, erişim tarihi 2007-03-14
- ^ Thomas M. Smith, yardımcı yazarlar Reynolds, Richard W., A Global Merged Land–Air–Sea Surface Temperature Reconstruction Based on Historical Observations (1880–1997), yayınevi American Meteorological Society, Journal of climate, sayı 18, yayın 12, ISSN 0894-8755 sayfalar 2021-2036, tarih 2005-05-15, erişim tarihi 2007-03-14
- ^ Goddard Institute for Space Studies, GISS Surface Temperature Analysis, erişim tarihi 2007-01-17, tarih 12/01/2006, yayıncı NASA Goddard Institute for Space Studies
- ^ Real Climate, 2005 temperatures, erişim tarihi 2007-01-17, tarih 15/12/2007, yayıncı RealClimate
- ^ Sabah Gazetesi - 04.02.2007
Dış bağlantılar [değiştir]
|